DOLUNAY GECENİN GÜMÜŞ SAÇLI KRALİÇESİ
DOLUNAY & Gecenin Gümüş Saçlı
24 Nisan Çarşamba günü Akrep burcunda Dolunay gerçekleşecek
Gecenin gümüş saçlı kraliçesi, 24 Ekim Pazartesi günü Akrep/Boğa ekseninde dolunay konumunda olacak ve ben de bu sebeple dolunayın eski pagan kültürlerde nasıl görülüp kullanıldıklarına ilişkin bir değerlendirme sunmak istiyorum.
Dolunay oluşurken etkisini yaklaşık 1 hafta öncesinden hissettirmeye başlar, 1 hafta sonrasına kadar da sürdürür. İnsanlarda, hayvanlarda, huzursuzluk, stres, uykusuzluk artar. Dolunay tesiriyle insanlarda tedirginlik fazlalaşır, uyku düzenleri bozulur, sabahlara kadar uykusuz geceler devam eder. Uyusalar bile kâbuslarla dolu rüyalar görürler.
Dolunay evresinde kıskançlıklar artar. Olmayan bir şeyler varmış gibi görünür, yalanlara inanılır, doğrular beğenilmez. Uykusuz geçen geceler, stresli günler insanları bunalıma sokar. Sevilmemiş, istenmemiş hissine kapılıp mahsun olurlar. Bu dönemde kıskançlıklar, ayrılıklar, ihanetler fazlalaşır. Hayatınızdan çıkarmanız gereken fakat çıkaramadığınız insanlar size daha çok acı vermeye başlar.
Ezoterik bilgilere göre dolunay evresi spiritüel aydınlanmayı ve doğaüstü varlıklarla iletişim kurmayı sağlar. Nurlu ve esrarengiz olaylar dolunay evrelerinde önem kazanır. Tarih öncesi kara büyücüler Ay’ın dolunay evrelerini kullanarak korkunç büyülerini gerçekleştiriyorlardı. En çok kullandıkları dolunay evresi Akrep/Boğa ile Oğlak/Yengeç eksenlerinde oluşanlarıydı. Ay’ın bu evrelerinde, Mars’ın ve Satürn’ün açıları değerlendirilirdi. Uykunun, değişimin ve hislerin gücü dolunay, gecenin gümüş saçlı kraliçesidir.
Sümerli kadın rahibeler dolunay evresinde rüyaya yatarlardı. İnanışlarına göre Ay’ın ruhu vardı ve dolunayda rüyalar aracılığıyla bu kadın rahiplerle Ay’ın ruhu iletişim kurardı. Rüya aracılığı ile Ay ruhuyla iletişim kuran kadın rahibeler, bir ay içinde olacak olan olumlu veya olumsuz olayları öğreniyorlardı. Dolunay hangi burçlarda gerçekleşmişse o burçların temsil ettiği tehlikelere, hastalıklara ve doğal afetlere karşı halkı uyarıyorlardı. Dolunayın zararlı ışınlarından korunmak için Ay’a beyaz tavşan kurban ediyorlardı.
Kadın rahibeler Ay ruhunu mutlu etmek için sütle yıkanırlar, Ay’a süt ve buğday sunarlardı. Süt doğurganlıkla ilgiliyken buğday yaşamın devam etmesi için bir nimetti. Dolunayın gerçekleştiği burçların çiçekleri, meyveleri, bitkileri Ay dolunay evresindeyken toplanılırdı. Bir ay öncesinden kalan kötü enerjilerin ve vücuttaki toksinlerin gitmesi için bol bol su içiyorlardı. İçecekleri suyun içine şeker kamışından çıkan bir sıvıyı karıştırıyorlardı.
Eski astrologlar hem doktor hem astrologdular. Ameliyatları Ay evrelerine göre yapıyorlardı. Dolunayın gerçekleştiği burçların temsil ettiği organları o gün ameliyat etmiyorlardı. Dolunayın Mars ve Satürn’e yaptığı açılara dikkat ediyorlardı. Kesilmesi gereken organları ameliyat etmekten kaçınıyorlardı.
Dolunayın Mars’la sert bakışı ameliyat yerlerinin iltihaplanmasına ve kangren olmasına işaretti. Dolunayın Satürn’le yaptığı açılar ise iyileşme gösteren kronik hastalıkların devamının, kırıkların, sakat kalmanın göstergesiydi. Astrolog olan doktorlar ameliyatlardan kaçınıyorlardı çünkü dolunay evresi yapılan ameliyatlarda kan kaybı nedeniyle insanların ölümünden korkuyorlardı ve ameliyat dikişleri erken açılıyordu.
Ezoterik astrolojide, aşk acılarını dindirmek için, ((Dolunayın Boğa burcu ve Akrep burcu aksında olması beklenilirdi. İnanışlarına göre kara sevda, aşk acısı toprağın altına girip ölüyordu. Böylelikle, aşk acısı çekenler sağlığına kavuşuyorlardı. Aşk acısını geçirmek için nar ve nar suyundan ilaçlar yapıyorlardı. Özellikle bu ilaçların etki yapması için Ay’ın Boğa burcuna girmesini bekliyorlardı. Ay Boğa burcundayken, nardan yapılan ilaçların ve şurupların manevî değeri keşfedilmişti.
Yine ezoterik astroloji bilgilerine göre, Akrep/Boğa ekseninde gerçekleşen dolunay evresindeki renk değişimi, çeşitli inanışlara neden olmuştur. Bu inanışlardan biri, kızıl rengin gösterdiği olaylardı. Dolunayın gümüşümsü kızıl renge bürünmesi savaşların, ateşli hastalıkların, hamilelerin doğumda ölmelerinin, çocuk kayıplarının, ünlü kadınların katlinin ve zina olaylarının göstergesi olmuştur.
Klasik astrolojiye göre, Boğa/Akrep eksenindeki dolunay, ticaret amacıyla yapılan yolculuklarda tehlikelerle karşılaşılıp ölümler görüleceğine işaret ediyordu. Bu sebepten ticaret anlaşmaları iptal ediliyordu.
Ortaçağ astrolojisinde, dolunay aksı Akrep ve Boğa burçlarında gerçekleşmişse, büyük baş hayvanların hastalanıp ölmesine, hayvanlardan insanlara gecen bulaşıcı ve öldürücü hastalıklara, sürüngenlerden gelen tehlikelere, savaşlara, yıkımlara, kıtlığa ve zinaya işaret ediyordu. Sümer ve Mısır’daki inanç da aynıydı. Dolunayın Akrep/Boğa aksındaki konumu ünlü bir kadının katledilip öldürülmesine, yılan zehirliyle intihar olaylarına ve halk arasında, zinanın artması nedeniyle aşk cinayetlerinin yükselişine işaret ediyordu.
Geçmiş kültürlerin en çok önem verdikleri bu fenomeni anlatmaya çalıştım. Herkese dolunayı en iyi şekilde kullanacakları günler dileklerimle…
Astrolog Şifa Avcın
2010 yılında İngiliz Astroloji Derneği tarafından,( British Astrological Association) en yetenekli Astrolog seçilen Şifa Avcın, 2010 yılından beridir, İngiliz Astroloji derneğinin en yetenekli Astrologları arasında, yerini almıştır. Şifa Avcın Astrological Secrets Of The Decans isimli kitabın yazarı. Bu kitabın yayınlanmasına ve Kitapta ki bilgilerin hayata geçmesine British Astrological Association izin vererek kitabın yayınlanmasına da destek verdi. Şifa Avcın 2010 London Collage Astroloji Certificate sahibi. 2012 yılında Astroloji Akademisinden mezun oldu. Ustalık belgesi, sertifika ve Diploma sahibi. Modern, klasik, ezoterik ve psikolojik astroloji tekniklerini başarıyla uygulamaktadır. Şifa Avcın’nın İngiliz ve Türk basınında makaleleri ve öngörüleri yayınlanmaktadır. Şifa Avcın İngiltere ve Kıbrıs’ta halka yönelik seminerler vermektedir. The Astrological Lodge of London’un yayınladığı Astroloji dergisi Astrology Quarterly’de ve Türkiye Astroloji Akademisinin yayınlamış olduğu Zodyak dergisinde yazıları yayınlanmaktadır. Alfa yayın gurubu bünyesinde bulunan Mona Kitap yazarıdır. British Astrological Association tarafından 2010 yılında en yetenekli astrolog seçilen Şifa Avcın, Türkiye Astroloji Akademi’si eğitmenleri tarafından Sualocin yıldızı ile temsil ediliyor.
Astrolog Şifa Avcın
Sosyal Medya Paylaşım Alanı
Nis 23 2024
DOLUNAY GECENİN GÜMÜŞ SAÇLI KRALİÇESİ
DOLUNAY GECENİN GÜMÜŞ SAÇLI KRALİÇESİ
DOLUNAY & Gecenin Gümüş Saçlı
24 Nisan Çarşamba günü Akrep burcunda Dolunay gerçekleşecek
Gecenin gümüş saçlı kraliçesi, 24 Ekim Pazartesi günü Akrep/Boğa ekseninde dolunay konumunda olacak ve ben de bu sebeple dolunayın eski pagan kültürlerde nasıl görülüp kullanıldıklarına ilişkin bir değerlendirme sunmak istiyorum.
Dolunay oluşurken etkisini yaklaşık 1 hafta öncesinden hissettirmeye başlar, 1 hafta sonrasına kadar da sürdürür. İnsanlarda, hayvanlarda, huzursuzluk, stres, uykusuzluk artar. Dolunay tesiriyle insanlarda tedirginlik fazlalaşır, uyku düzenleri bozulur, sabahlara kadar uykusuz geceler devam eder. Uyusalar bile kâbuslarla dolu rüyalar görürler.
Dolunay evresinde kıskançlıklar artar. Olmayan bir şeyler varmış gibi görünür, yalanlara inanılır, doğrular beğenilmez. Uykusuz geçen geceler, stresli günler insanları bunalıma sokar. Sevilmemiş, istenmemiş hissine kapılıp mahsun olurlar. Bu dönemde kıskançlıklar, ayrılıklar, ihanetler fazlalaşır. Hayatınızdan çıkarmanız gereken fakat çıkaramadığınız insanlar size daha çok acı vermeye başlar.
Ezoterik bilgilere göre dolunay evresi spiritüel aydınlanmayı ve doğaüstü varlıklarla iletişim kurmayı sağlar. Nurlu ve esrarengiz olaylar dolunay evrelerinde önem kazanır. Tarih öncesi kara büyücüler Ay’ın dolunay evrelerini kullanarak korkunç büyülerini gerçekleştiriyorlardı. En çok kullandıkları dolunay evresi Akrep/Boğa ile Oğlak/Yengeç eksenlerinde oluşanlarıydı. Ay’ın bu evrelerinde, Mars’ın ve Satürn’ün açıları değerlendirilirdi. Uykunun, değişimin ve hislerin gücü dolunay, gecenin gümüş saçlı kraliçesidir.
Sümerli kadın rahibeler dolunay evresinde rüyaya yatarlardı. İnanışlarına göre Ay’ın ruhu vardı ve dolunayda rüyalar aracılığıyla bu kadın rahiplerle Ay’ın ruhu iletişim kurardı. Rüya aracılığı ile Ay ruhuyla iletişim kuran kadın rahibeler, bir ay içinde olacak olan olumlu veya olumsuz olayları öğreniyorlardı. Dolunay hangi burçlarda gerçekleşmişse o burçların temsil ettiği tehlikelere, hastalıklara ve doğal afetlere karşı halkı uyarıyorlardı. Dolunayın zararlı ışınlarından korunmak için Ay’a beyaz tavşan kurban ediyorlardı.
Kadın rahibeler Ay ruhunu mutlu etmek için sütle yıkanırlar, Ay’a süt ve buğday sunarlardı. Süt doğurganlıkla ilgiliyken buğday yaşamın devam etmesi için bir nimetti. Dolunayın gerçekleştiği burçların çiçekleri, meyveleri, bitkileri Ay dolunay evresindeyken toplanılırdı. Bir ay öncesinden kalan kötü enerjilerin ve vücuttaki toksinlerin gitmesi için bol bol su içiyorlardı. İçecekleri suyun içine şeker kamışından çıkan bir sıvıyı karıştırıyorlardı.
Eski astrologlar hem doktor hem astrologdular. Ameliyatları Ay evrelerine göre yapıyorlardı. Dolunayın gerçekleştiği burçların temsil ettiği organları o gün ameliyat etmiyorlardı. Dolunayın Mars ve Satürn’e yaptığı açılara dikkat ediyorlardı. Kesilmesi gereken organları ameliyat etmekten kaçınıyorlardı.
Dolunayın Mars’la sert bakışı ameliyat yerlerinin iltihaplanmasına ve kangren olmasına işaretti. Dolunayın Satürn’le yaptığı açılar ise iyileşme gösteren kronik hastalıkların devamının, kırıkların, sakat kalmanın göstergesiydi. Astrolog olan doktorlar ameliyatlardan kaçınıyorlardı çünkü dolunay evresi yapılan ameliyatlarda kan kaybı nedeniyle insanların ölümünden korkuyorlardı ve ameliyat dikişleri erken açılıyordu.
Ezoterik astrolojide, aşk acılarını dindirmek için, ((Dolunayın Boğa burcu ve Akrep burcu aksında olması beklenilirdi. İnanışlarına göre kara sevda, aşk acısı toprağın altına girip ölüyordu. Böylelikle, aşk acısı çekenler sağlığına kavuşuyorlardı. Aşk acısını geçirmek için nar ve nar suyundan ilaçlar yapıyorlardı. Özellikle bu ilaçların etki yapması için Ay’ın Boğa burcuna girmesini bekliyorlardı. Ay Boğa burcundayken, nardan yapılan ilaçların ve şurupların manevî değeri keşfedilmişti.
Yine ezoterik astroloji bilgilerine göre, Akrep/Boğa ekseninde gerçekleşen dolunay evresindeki renk değişimi, çeşitli inanışlara neden olmuştur. Bu inanışlardan biri, kızıl rengin gösterdiği olaylardı. Dolunayın gümüşümsü kızıl renge bürünmesi savaşların, ateşli hastalıkların, hamilelerin doğumda ölmelerinin, çocuk kayıplarının, ünlü kadınların katlinin ve zina olaylarının göstergesi olmuştur.
Klasik astrolojiye göre, Boğa/Akrep eksenindeki dolunay, ticaret amacıyla yapılan yolculuklarda tehlikelerle karşılaşılıp ölümler görüleceğine işaret ediyordu. Bu sebepten ticaret anlaşmaları iptal ediliyordu.
Ortaçağ astrolojisinde, dolunay aksı Akrep ve Boğa burçlarında gerçekleşmişse, büyük baş hayvanların hastalanıp ölmesine, hayvanlardan insanlara gecen bulaşıcı ve öldürücü hastalıklara, sürüngenlerden gelen tehlikelere, savaşlara, yıkımlara, kıtlığa ve zinaya işaret ediyordu. Sümer ve Mısır’daki inanç da aynıydı. Dolunayın Akrep/Boğa aksındaki konumu ünlü bir kadının katledilip öldürülmesine, yılan zehirliyle intihar olaylarına ve halk arasında, zinanın artması nedeniyle aşk cinayetlerinin yükselişine işaret ediyordu.
Geçmiş kültürlerin en çok önem verdikleri bu fenomeni anlatmaya çalıştım. Herkese dolunayı en iyi şekilde kullanacakları günler dileklerimle…
Astrolog Şifa Avcın
2010 yılında İngiliz Astroloji Derneği tarafından,( British Astrological Association) en yetenekli Astrolog seçilen Şifa Avcın, 2010 yılından beridir, İngiliz Astroloji derneğinin en yetenekli Astrologları arasında, yerini almıştır. Şifa Avcın Astrological Secrets Of The Decans isimli kitabın yazarı. Bu kitabın yayınlanmasına ve Kitapta ki bilgilerin hayata geçmesine British Astrological Association izin vererek kitabın yayınlanmasına da destek verdi. Şifa Avcın 2010 London Collage Astroloji Certificate sahibi. 2012 yılında Astroloji Akademisinden mezun oldu. Ustalık belgesi, sertifika ve Diploma sahibi. Modern, klasik, ezoterik ve psikolojik astroloji tekniklerini başarıyla uygulamaktadır. Şifa Avcın’nın İngiliz ve Türk basınında makaleleri ve öngörüleri yayınlanmaktadır. Şifa Avcın İngiltere ve Kıbrıs’ta halka yönelik seminerler vermektedir. The Astrological Lodge of London’un yayınladığı Astroloji dergisi Astrology Quarterly’de ve Türkiye Astroloji Akademisinin yayınlamış olduğu Zodyak dergisinde yazıları yayınlanmaktadır. Alfa yayın gurubu bünyesinde bulunan Mona Kitap yazarıdır. British Astrological Association tarafından 2010 yılında en yetenekli astrolog seçilen Şifa Avcın, Türkiye Astroloji Akademi’si eğitmenleri tarafından Sualocin yıldızı ile temsil ediliyor.
Astrolog Şifa Avcın
By Şifa AVCIN • ASTROLOJİ SÖZLÜĞÜ 0