Antik çağ filozoflarından olan ve M.Ö(Milatdan Önce) 385 yılları arasında yaşamış olan Yunanlı filozof Aristoteles ( Aristo ) bu ilimle ilgilenmişti. Antik çağ felsefesinin beyni olan, Aristoteles Fizyonomi’yi Astroloji ile birlikte uygulamaktaydı. Yüzdeki, vücutdaki, baştaki, ayaklardaki ve parmaklardaki lekelerin benlerin ve doğuştan gelen yara izlerinin yıldızların bir işareti olduğunu biliyordu. Fizyonomi ilminin Aristo’ya ait olduğu söylenilir. Antik çağ filozoflarından olan Hipokrat, Sokrates ve Plato Fizyonomi ile ilgilenmişlerdi. Hipokrat’ın, Aristo’nun, Sokrates’in ve Plato’nun eserlerinde fizyonomi ilmine rastlanmıştır. Aristo, yıldızların işaretleri olan benlerin, burçlar ve gezegenlerle ilgili, sırlar taşıdığının inancı içindeydi. Bir insanın yüzündeki ve vücunundaki bir benin, bir yıldızın sırrını taşıdığını biliyordu. Aristo kişilerin ruh halini öğrenmek için; kişinin sahip olduğu benin, yerine, rengine, şekline büyüklüğüne ve küçüklüğüne göre o kişinin ruh halini anlıyordu. Hipokrat yine ayni usülle, hastalarının hastalıklarına teşhis koymak için bu ilimden faydalanmıştır. Bu ilim, fizyonomu ilmine girer. Bazı kaynaklarda fizyonomi ilmi ile ilk ilgilenellerin Çinliler olduğundan bahsedilir.
İnsan doğduğunda; vücudunda, yüzünde,başında, ayaklarında ve parmaklarında,belli belirsiz işaretlerle doğar. Bu işaretier; ben, yara izi ve doğum lekesi olarak varlılıklarını gösterirler. Doğumla gelen; benler, lekeler ve yara izleri, bir vücut haritası oluştururlar. Benler, lekeler ve yara izleri, bir burcun ve bir yıldızın etkisi altındadırlar. İkinci kitabım olan bu kitapda, lekeler ve yara izlerinden fazla benlere oldukça geniş bir yer verdim. Kitabı yazmaya başlamadan önce,yaptığım araştırmalarda, yıldızların işareti olan benlerin çok doğru olduğuna ve hakikaten gerçekleri yansıttığına inanarak, kitabımı yazmaya başladım. Antik devirlerde çok önem verilen doğumla gelen işaretlere, günümüzde önem verilmezken, gerçekçiliğinden hiç bir şey kaybetmemiştir. Yıldızların işareti olan benler, yıldızların ve burçların çizdiği bir vücut haritasıdır. Bu harita yıldızların ve burçların işaretleri ile sizi aydınlatarak, kaderinizde yaşayacaklarınız hakkındada size bilgi verirler. Vücunuzdaki doğumla gelen her işaret bir burcun ve burcun yöneticisi olan bir yıldızın etkisindedir. Doğumla gelen ve zararsız olan benler, aniden büyürse, renginde bir farklılık ve vücuttda bir artış gösterirse mutlaka dikkate alınmalıdır. Benleriniz bir değişiklik gösterirse; ilim ve kaderiniz hakkında bilgi vermeyerek bir hastalığın belirtisine işaret edecektirler.
Mar 23 2019
Astroloji ve Fizyonomi. Yıldızların, burçların ve gezegenlerin vücut üstüne çizdiği bir gök yüzü haritası
Astrology and Physiognomy: Moles which are influenced by star signs (Paperback)
Sifa Avcin (author)
Antik çağ filozoflarından olan ve M.Ö(Milatdan Önce) 385 yılları arasında yaşamış olan Yunanlı filozof Aristoteles ( Aristo ) bu ilimle ilgilenmişti. Antik çağ felsefesinin beyni olan, Aristoteles Fizyonomi’yi Astroloji ile birlikte uygulamaktaydı. Yüzdeki, vücutdaki, baştaki, ayaklardaki ve parmaklardaki lekelerin benlerin ve doğuştan gelen yara izlerinin yıldızların bir işareti olduğunu biliyordu. Fizyonomi ilminin Aristo’ya ait olduğu söylenilir. Antik çağ filozoflarından olan Hipokrat, Sokrates ve Plato Fizyonomi ile ilgilenmişlerdi. Hipokrat’ın, Aristo’nun, Sokrates’in ve Plato’nun eserlerinde fizyonomi ilmine rastlanmıştır. Aristo, yıldızların işaretleri olan benlerin, burçlar ve gezegenlerle ilgili, sırlar taşıdığının inancı içindeydi. Bir insanın yüzündeki ve vücunundaki bir benin, bir yıldızın sırrını taşıdığını biliyordu. Aristo kişilerin ruh halini öğrenmek için; kişinin sahip olduğu benin, yerine, rengine, şekline büyüklüğüne ve küçüklüğüne göre o kişinin ruh halini anlıyordu. Hipokrat yine ayni usülle, hastalarının hastalıklarına teşhis koymak için bu ilimden faydalanmıştır. Bu ilim, fizyonomu ilmine girer. Bazı kaynaklarda fizyonomi ilmi ile ilk ilgilenellerin Çinliler olduğundan bahsedilir.
İnsan doğduğunda; vücudunda, yüzünde,başında, ayaklarında ve parmaklarında,belli belirsiz işaretlerle doğar. Bu işaretier; ben, yara izi ve doğum lekesi olarak varlılıklarını gösterirler. Doğumla gelen; benler, lekeler ve yara izleri, bir vücut haritası oluştururlar. Benler, lekeler ve yara izleri, bir burcun ve bir yıldızın etkisi altındadırlar. İkinci kitabım olan bu kitapda, lekeler ve yara izlerinden fazla benlere oldukça geniş bir yer verdim. Kitabı yazmaya başlamadan önce,yaptığım araştırmalarda, yıldızların işareti olan benlerin çok doğru olduğuna ve hakikaten gerçekleri yansıttığına inanarak, kitabımı yazmaya başladım. Antik devirlerde çok önem verilen doğumla gelen işaretlere, günümüzde önem verilmezken, gerçekçiliğinden hiç bir şey kaybetmemiştir. Yıldızların işareti olan benler, yıldızların ve burçların çizdiği bir vücut haritasıdır. Bu harita yıldızların ve burçların işaretleri ile sizi aydınlatarak, kaderinizde yaşayacaklarınız hakkındada size bilgi verirler. Vücunuzdaki doğumla gelen her işaret bir burcun ve burcun yöneticisi olan bir yıldızın etkisindedir. Doğumla gelen ve zararsız olan benler, aniden büyürse, renginde bir farklılık ve vücuttda bir artış gösterirse mutlaka dikkate alınmalıdır. Benleriniz bir değişiklik gösterirse; ilim ve kaderiniz hakkında bilgi vermeyerek bir hastalığın belirtisine işaret edecektirler.
Şifa Avcın
Astrolog
Bitkisel parfüm
By Şifa AVCIN • ASTROLOJİ SÖZLÜĞÜ 0